Geçen gün bir arkadaşımla yemekteydim, sohbet ediyorduk, mevzumuz tabi ki zelzele, bir anda oturduğum sandalye sallanır üzere oldu, zati son günlerde daima bu türlü hissediyorum, sonra baktım gerçekten sallanmaya başladı, çabucak birinci manaya formu olan bardakta duran suya baktım, o da sallanıyor, eyvah! Sarsıntı oluyor dedim, panik oldum, karşımda oturan arkadaşım zati çoktan kendinden geçmiş, sandalyenin yanına çök kapan taktiği uygulayarak durmuştu bile…
Evet tahminen 10- 15 saniyelik bir sallantıydı bu, zelzele bölgesinde de değildik fakat benim asıl dikkatimi çeken sarsıntıdan sonra kimsenin eski kaldığı yerden sohbetine, yemeğine velhasıl hayatlarına devam edemeyişleriydi.
Yan tarafımda duran bir kızın telefonuna gözüm ilişti, son sarsıntılara bakıyordu, endişeden ağlayanlar, restorandan ayrılanlar oldu.
Evet üzerinden yirmi gün geçti ancak hem zelzelesi deneyimleyenler hem bizler hala ufacık bir sallantıdan bile etkileniyoruz.
Yaşadığımız travma sonrası gerilim bozukluğu olabilir mi? diye sorduğunuzu varsayıyorum, gerilim düzeyimizin yükseldiği kesin lakin mutlaka bizi hasta edecek kadar değil.
Depremi yaşayan şahısların gerilim düzeyi kadar değil en azından, bizler daha kolay eski hayatımıza adapte olabilecek şanslı bölümüz zira bu felaketi televizyondan ve toplumsal medyadan izledik lakin zelzelesi 11 ilin içerisinde deneyimleyen bireyler TSSB dediğimiz ruhsal rahatsızlığa yakalanacaklar, yakalanmasalar olağandışı olurdu esasen.
Kısaca anlatmam gerekirse Emdr (Göz Hareketleri ile ve Duyarsızlaştırma ve Yine İşlemleme) olarak isimlendirilen bir psikoterapi tekniği var, bu teknikle bireylerin yaşamış olduğu travmayı duyarsızlaştırabiliyoruz. Bizler de ruhsal olarak bu durumlardan etkilenmişsek birebir biçimde travmalarımız tetiklenmiş olabilir. Tekrar emdr tekniği ile travmatize halimizden sağlıklı olağan halimize dönebiliriz.
Travma sonrası kişinin zihninde yaşamış olduğu olayla alakalı birtakım imgeler kalır, bunlar anı olarak fotoğraf ya da görüntü formundadır. Bu fotoğraf ve görüntü bireye kendini makûs hissettirir. Endişe, utanç, suçluluk, çaresizlik, ümitsizlik, güçsüzlük, yalnızlık, panik, kaygı üzere olumsuz hisler vücut ile irtibatlıdır. Bedensel olan her rahatsızlık ileride kronik hastalıklara taban hazırlar.
Emdr ile kişinin yaşamış olduğu anıda evvel olumsuz hislere bakıyoruz, daha sonra negatif kognisyon denilen olay aklına geldiğinde kendiyle ilgili düşündüğü olumsuz niyete bakıyoruz.
Emdr’den sonra kişi “ben çaresizim” negatif kognisyonunu söylemiş olsa bile, seanslardan sonra “artık güçlüyüm” diye söyleyebiliyor. Özcesi kişinin rahatsız edici anısındaki olumsuz his, negatif kognisyon ve vücut duyumu ile çalışıyoruz, seanstan sonra birey bu olayı televizyonda izlemiş üzere hissediyor, anı silikleşiyor, siyah beyaz olabiliyor.
Ayrıca bu teknik ile mevcut uyaranlara karşı duyarsızlaşma da sağlanmış oluyor. Kişi kişisel olarak ileride kullanacağı marifetleri kazanmaya hazır hale geliyor.
Buradan duyurmak istiyorum Başkanlığını benim de hocam olan Ruhsal Danışman Hayal Demirci’nin yaptığı Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı paydaşı olan “Emdr Travma Güzelleştirme Grubu”nun başlatmış olduğu fiyatsız online ve yüz yüze terapiler için ALO 183 çizgisi üzerinden randevunuzu oluşturabilirsiniz.