Proje kapsamında 12 senede 2 bin çiftçiye sürdürülebilir tarım uygulamaları hakkında eğitimler verildi ve 4 bin 500 çocuğa ulaşıldı. Ayrıyeten, 12 senede yapılan uygulamalarla Antep Fıstığı’nda randıman tam 2.5 kat arttı. Araştırmalar 2011 yılından beri projeden yararlanan çiftçilerin yüzde 91’inin “yok yılı” olarak tabir edilen yıllarda yaşanan randıman düşüşlerini artık daha az yaşadıklarını ve her yıl eser alabildiklerini gösteriyor. 2014’te projeye dahil olan çiftçilerin ise yüzde 61’i her yıl eser elde ettiğini söz ediyor.
ONARICI TARIM
Nestle’nin davetiyle katıldığımız Gazintep’in Barak Ovası’ndaki fıstık bahçelerinde projeyle ilgili son durumu Nestlé Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İrtibat Yöneticisi Zeynep Sungu’dan aldık. Sungu, “12 yıl evvel ‘Fıstığımız Bol Olsun’ için yola çıkarken iklim değişikliğinin tesirlerini bu kadar net hissetmesek de öngörüleri takip ediyor, planlarımızı buna nazaran yapıyorduk. Bugün iklim değişikliği besinin geleceği için önemli bir risk haline gelirken Nestle, 2030’a kadar ziraî kaynaklarını yüzde 50’sini onarıcı tarım yoluyla elde etmeyi taahhüt ediyor. 500 binden fazla çiftçi ve 150 bin şirket tedarikçisi de dahil olmak üzere tüm paydaşlarımızla hareket ediyoruz” dedi.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Lideri Deniz Ataç ise, “Proje hazırlık çalışmalarımızda Türkiye’de Antep Fıstığı bahçelerindeki randımanın çok düşük olduğunu gördük. 2012 yılında yaptığımız araştırmaya nazaran; dünyadaki Antep fıstığı alanlarının yüzde 35’ine sahip olan Türkiye, yüzde 38’lik orana sahip İran’ı takip ederek 2’nci sırada yer alıyordu. 2022 yılı datalarına nazaran de Türkiye’nin toplam Antep fıstığı üretiminde Gaziantep toplam üretimin yüzde 23’ini karşılarken, Şanlıurfa ise yüzde 45’ini karşıladı” bilgisini verdi.