Bakan Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde gerçekleştirilen Savunma ve Havacılık Uzay Sanayi Fuarı’nın (SAHA Expo) açılış törenindeki konuşmasında, SAHA İstanbul tarafından düzenlenen bu kıymetli tertibin kesimde kıymetli bir farkındalık ve tesir oluşturduğunu belirtti.
Dünyanın ve bölgenin toplumsal, ekonomik, politik, askeri, teknolojik ve çevresel birçok faktör nedeniyle hassas bir süreçten geçtiğine dikkati çeken Bakan Akar, güç dengelerinin, aktörlerin ve rollerin daima değiştiği bir periyodun yaşandığını bildirdi.
Ülkelerin hudut güvenliğinin sağlanmasından siber alanın korunmasına kadar birçok alanda savunma yatırımlarını artırdığını, memleketler arası alanda çok taraflı münasebetler geliştirdiğini tabir eden Akar, “Türkiye de Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerek savunma ve güvenlik alanında yaptığı atılımlarla gerekse öbür ülkelerle kurduğu çok boyutlu bağlantılarla milletlerarası alanda özne haline gelmiş, ülkemizin tesir alanı üç kıta, ilgi alanı ise bütün dünya olmuştur” diye konuştu.
Buna bağlı genişleyen risk ve tehdit yelpazesine dikkati çeken Bakan Akar, şunları söyledi:
“Böyle bir ortamda reel-politik datalarla hareket ederek gelişmeleri yakından takip eden ve bu gelişmeler karşısında proaktif davranan Türkiye, bölgesinde ve çeşitli coğrafyalarda istikrar sağlayan ve inanç veren bir ülke pozisyonundadır. Bu çerçevede kahraman Mehmetçik de ‘Hudut namustur’ anlayışıyla hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta, terörü kaynağında yok etme stratejisi ve ‘terör neredeyse maksat orasıdır’ anlayışıyla, yurt içinde ve hudut ötesinde başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı artan bir şiddet ve tempoda uğraş etmekte, denizlerimizdeki hak ve menfaatlerimiz ile semalarımızı azim ve kararlılıkla korumakta, egemenlik ve bağımsızlığımız ile savunma ve güvenliğimizi sağlamaktadır. “
“ASIL YAYILMACI YUNANİSTAN’IN TA KENDİSİ”
Türkiye’nin tüm komşularının hudutlarına, egemenlik haklarına ebediyen saygılı olduğunu ve olmaya devam ettiğini lisana getiren Akar, şunları söyledi:
Bu telaffuzla Türkiye’yi yayılmacılıkla suçlamaya çalıştıklarını aktaran Akar, şöyle devam etti:
Türkiye’nin tarihte olduğu üzere Kıbrıs dahil, Ege’de ve Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerimizi korumakta azimli, kararlı ve buna muktedir olduğunu vurgulayan Akar, “Yunanistan, Türkiye’yi bir tehdit olarak değil de güçlü, emniyetli ve aktif bir müttefik olarak görmeyi başarabilirse bu hem ülkelerimiz hem bölgemiz hem de NATO ismine büyük bir kazanım olacaktır. Temennimiz, bunun bir an evvel anlaşılması, gerçekleşmesidir” dedi.
YERLİ VE ULUSAL SAVUNMA SANAYİİ
Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada güvenlik üreten bir ülke olarak güçlü pozisyonunu sürdürebilmesinin en kıymetli kurallarından birini yerli ve ulusal savunma sanayi olarak nitelendiren Akar, “Hemen her alanda olduğu üzere bilhassa savunma alanında pek çok unsur imza atan ve atmaya devam eden ülkemiz, yerli ve ulusal imkanlarla ürettiği ve alanda kendini kanıtlayan kara, deniz ve hava sistemleriyle somut kazanımlar elde etmiştir” diye konuştu.
Savunma endüstrinde elde edilen deneyim birikimiyle bir vakitler hayal olan birçok bahsin, bugün gerçeğe dönüştüğüne vurgu yapan Akar, şunları kaydetti:
“Artık kendi tüfeğimizi, topumuzu, insansız hava aracımızı, füzemizi, helikopterimizi ve gemimizi üretebilen bir ülkeyiz. İnşallah en kısa vakitte kendi muharip uçağımızı da tankımızı da üreten ülkeler ortasına dahil olacağız. Büyük emek, sabır, kararlılık ve güçlü bir irade sonucunda ortaya koyduğumuz yüksek teknolojiye sahip yerli ve ulusal savunma sanayi eserlerimizle teçhiz edilen Türk Silahlı Kuvvetleri, hudut güvenliğinden terörle uğraşa, denizlerimizin ve semalarımızın korunmasından BM, NATO, AB ve AGİT misyonları ile milletlerarası barış ve istikrarın sağlanmasına kadar pek çok alanda üstlendiği vazifeleri muvaffakiyetle yerine getirmektedir.”
Akar, yerli ve ulusal savunma endüstrinin kendi gereksinimlerinin yanı sıra başta KKTC, Azerbaycan ve Libya olmak üzere dost ve müttefik ülkelerin savunma gereksinimlerine da karşılık verebilecek duruma geldiğini belirterek, “ Çok düzgün biliyoruz ki, büyük ve güçlü Türkiye’nin yolu ekonomik ve teknolojik bağımsızlıktan geçmektedir. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ ülkemiz ve yarınlarımız için hayati değerdedir. Bu amaç doğrultusunda yalnızca günümüzün gereksinimlerine yönelik değil, geleceğin savunma gereksinimlerine yönelik çalışmalar da aralıksız devam etmektedir. Bu kapsamda Cumhuriyet’in ikinci asrını ‘Türkiye Yüzyılı’ yapmak için siber uzay, siber güvenlik, büyük bilgi tahlili ve yapay zekâ alanlarında da yerli ve ulusal teknolojiler üretme faaliyetleri tüm süratiyle sürmektedir” tabirlerini kullandı.
Yerli savunma sanayi kuruluşlarının sahip olduğu nitelikli insan kaynağıyla, aktif mühendislik tahlilleriyle ve oluşturduğu güçlü ekosistemle dünya ölçeğinde geldiği düzeyin gurur verici olduğunu belirten Akar, “Biz insan kaynağımıza, potansiyelimize ve bunu güce dönüştürecek savunma sanayii firmalarımıza güveniyoruz. Kamu, vakıf kuruluşları, özel bölüm ve üniversitelerin iş birliği ile kritik teknolojilerde azami ölçüde yerli ve ulusal bir savunma sanayiine ulaşacağımıza ve ülkemizi memleketler arası alanda teknoloji ihraç eden en güçlü ülkelerden biri pozisyonuna taşıyacağımıza bütün kalbimizle inanıyoruz.
Yerli ve ulusal savunma endüstrimizin gelişmesindeki kararlı tavrı, liderliği, dayanak ve teşvikleri nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımıza da özellikle şükranlarımızı arz ediyorum” dedi.
Konuşmaların akabinde gerçekleştirilen fuarın açılışı sonrasında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar beraberinde Libya Başbakanı ve Savunma Bakanı Abdulhamid Dibeybe ve Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov ile stantları gezdi. Akar, merasim öncesinde de Macaristan Savunma Bakanı Kristóf Szalay-Bobrovniczky ile fuar alanını gezerek bilgi aldı.
Fuarın açılışına Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Musa Avsever ile Hava Kuvveleri Kumandanı Orgeneral Atilla Gülan’ın yanı sıra Ulusal Savunma Bakan Yardımcısı Muhsin Dere de katıldı.