Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Hürmet Öztürk, Turgut Özal’ın Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı devrinde özel kalem müdürlüğünü ve birebir vakitte da başdanışmanlığını yapan Feyzi İşbaşaran’ın anılarını kaleme aldı.
Öztürk, İşbaşaran ile konuşup Turgut Özal’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında söylediklerini yazdı.
Öztürk, yazısında şu tabirlere yer verdi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşmasında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu hedef almış, “Sen ne anlarsın dinden, imandan” demişti. Feyzi İşbaşaran, Kılıçdaroğlu’nun ailesiyle ilgili Turgut Özal’dan dinlediklerini Twitter hesabında yazdı. İngiltere’de yaşayan İşbaşaran’ı aradım, yazılanın kendisine ilişkin olup olmadığını sordum. ‘Evet, ben yazmıştım’ dedi. Neler yazdığını, niye yazdığını okuyalım:
KONU: KILIÇDAROĞLU’YDU
‘Dönemin Başbakanı Turgut Özal ile Konya’ya gitmiştik. Konya ziyaretimizde Akşehir ilçesini de ziyaret etmiştik. Özal’ın ‘Seyid Mahmud Hayrani’nin türbesini ziyaretine kadar, Hayrani hakkında bilgim yoktu. Ta ki Özal ve Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesinde Özal’ın ‘Kemal Kılıçdaroğlu’nun Seyid Mahmud Hayrani’nin soyundan geldiğini’ söyleyene kadar. Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nun peygamberimizin damadı Hz. Ali, torunları Hz. Hüseyin, Hz. Hasan’ın soyundan geldiğini öğrenmiş oldum.
Dönemin Gelirler Genel Müdürü Altan Tufan, Kemal Kılıçdaroğlu’nu daire lideri olarak önermişti, ama ANAP’taki ülkücü milliyetçi politikler öteki bir ismin daire başkanı yapılmasını istiyordu. Bir gece, Altan Tufan başbakanlığa geldi, başbakanla görüşmek istediğini söyledi. Husus, daire başkanlığına Kemal Kılıçdaroğlu’nun getirilmesiyle ilgiliydi. Özal’ın imzasını gerektiren bir kararname değildi.
OTOMOBİLDE BEKLİYORDU
Özal, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da gelmesini istedi. Kılıçdaroğlu, arabada bekliyordu. Ben muhafazayı gönderip Kemal Bey’in Başbakan tarafından beklendiğini bildirdim. Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın kendisini çağırmasına şaşırmıştı. Özal, Kılıçdaroğlu’nun Seyid Mahmud Hayrani’nin soyundan geldiğini biliyordu. Kılıçdaroğlu’nun daire başkanı olarak kararnamesi çıkarılmıştı.
‘Kemal, devletin gelirini, sarfiyatını ve bütçe tekniğini en yeterli bilen bürokrat’ kelamı de Özal’a ilişkin. Özal’ın, her bütçe hazırlığında sabahlara kadar Kemal Kılıçdaroğlu ile çalıştığına şahit oldum.
Kemal Kılıçdaroğlu başbakanlığa, başbakanlık konutuna her geldiğinde Özal kendisine çok özel ehemmiyet, sevgi gösterirdi. Özal, “Kemal ben de sizin yeğeninizim, annem Tuncelili” demiş, Kemal Bey de “Evet efendim, annneiz bizim Çemişgezek ilçemizin bir köyünden lakin artık sizden kimse kalmadı” sohbetlerine de şahit olmuştum.
HAYRET ETTİM
Kemal Kılıçdaroğlu, Özal’dan sonra da Başbakan ve Cumhurbaşkanları ile çalıştı. Sahiden Özal’ın da dediği gibi Kemal Bey devletin hesabını, kitabını, bütçesini en yeterli bilendir. Devlette bir tek gün çalışmamış Tayyip Erdoğan’ın Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘Sen bu devlet işlerinden anlamazsın’ dediğine insan sahiden hayret ediyor.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, dini inanç ve ailesini anlatarak siyaset yapan biri değil. Bu onun toplumsal demokrat kişiliğine de uygun değil, ta ki ben bunu Twitter’da yazana kadar. Kemal bey, bundan bir ay evvel Konya Akşehir’deki dedesi Seyid Mahmut Hayrani’nin türbesini ziyaretinde benim yazdıklarımı doğruladı.”
Cumhurbaşkanlığı periyodunda Turgut Özal 1991’de Kemal Kılıçdaroğlu’nu Bağ-Kur Genel Müdürlüğü’ne atamıştı. Süleyman Demirel de Kılıçdaroğlu’nu Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Genel Müdürlüğü’ne atamıştı.