Kamu sermayeli birinci iştirak bankası olan Ziraat İştirak, bankacılık kesiminde birinci 12 bankadan biri olurken, iştirak bankacılığında ise ikinci sırada yer alıyor. Ziraat İştirak Genel Müdürü Metin Özdemir, kuruluşun 8’inci yılında basın mensuplarıyla bir ortaya geldi. Ziraat Katılım’ın bölüme önemli manada katkıda bulunduğunu söyleyen Özdemir, “Aktif büyüklüğümüzü 275 milyar liraya kadar taşıdık. Ülkemizin bankacılık kesiminde birinci 12 bankadan birisiyiz. Bankacılık bölümü yüzde 14 büyürken, biz 56 vilayetimizde 170 şubeye ulaştık. Her sene 30’a yakın şube açıyoruz” diye konuştu.
Katılım kesimindeki oyunculardan en çok istek edilenin beklenen kâr-zarar iştiraklerini çoğaltmak olduğunu tabir eden Özdemir, iştirak finans dalının bankacılık içinden aldığı hissenin 2000 başlarındaki yüzde 2-2,5 düzeylerinden, 2015’te yüzde 4,5 düzeyine çıktığına dikkati çekti.
“Katılım bankacılığının bankacılık bölümündeki hissesi yaklaşık yüzde 8,5 düzeyini geçmiş durumda” diyen Metin Özdemir, “Bu, 1,4 trilyonluk bir büyüklüğe işaret ediyor. Maksadımız 2025 yılında yüzde 15 düzeyine ulaşmak” sözünü kullandı. Özdemir, bölüm ayrımı yapmadıklarını ve üretime, ihracata katkı sağlayan bütün kesimlere dayanak olduklarını vurguladı. Tarıma dayanak hedefiyle şubeleşme faaliyetlerini de süratli bir biçimde sürdürdüklerini tabir etti.
Özdemir, pandemi devrinde İslam Kalkınma Bankası’ndan KOBİ’lere yönelik alınan finansman temininin birinci diliminin alındığını ve ikinci dilimiyle birlikte yaklaşık 100 milyon dolarlık bir finansman kaynağının sağlandığını vurguladı. Özdemir, işin bir tarafının da fon toplamak olduğunu ve toplanılan fonları kullandırarak vatandaşlara gelir ve kâr sağlandığını kaydederek, “Vatandaşlarımızın azami seviyede getiri temin edebilmesi için hem sukuk,hem de iştirak hesaplarının karması hibrit bir modelle daha fazla vatandaşın ve müşterinin getiri elde etmesi için ‘Elibol’ ismi verilen eser çıkardık” dedi. Metin Özdemir, Afrika’daki çalışmalara da sürat verdiklerini, Sudan’nın akabinde Somali’de de şube açmaya hazırlandıklarını kelamlarına ekledi.
Metin Özdemir, İstanbul Finans Merkezi (İFM) ile ilgili olarak şunları söyledi:”İFM’nin yalnızca Türkiye’nin muhtaçlığını karşılayacak bir proje olmadığını hem Orta Doğu hem de Orta Asya Türk coğrafyasına hitap edecek bir proje olduğunu düşünüyoruz. Tam manasıyla faaliyete geçtiğinde kısa müddette finans merkezi unvanına da yakışır bir kapasiteye ulaşacak. İştirak finans bölümünün bir oyuncusu olarak orada yerini alan birinci kuruluşlardan birisi olacağız.”